

Sanal Kumar Bağımlılığı ve Mücadele Stratejileri
Dijitalleşme, kumarın çevrimiçi platformlara taşınmasını kolaylaştırarak sanal kumar bağımlılığını ciddi bir halk sağlığı sorunu haline getirdi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Amerikan Psikiyatri Birliği (APA), kumar bağımlılığını beynin ödül mekanizmasını etkileyen bir davranışsal bozukluk olarak tanımlıyor. Özellikle çocuklar ve gençler, bağımlılık geliştirme açısından en savunmasız gruplar arasında yer alıyor.
Sanal kumarın yaygınlaşması, bireylerde maddi kayıpların yanı sıra psikolojik ve sosyal sorunlara da yol açıyor. Türkiye’de gençlerin %80’i sanal kumar platformlarıyla karşılaşıyor ve algoritmalar, kişisel veri analizi yaparak bağımlılığı teşvik eden öneriler sunuyor. Oyunlaştırma teknikleri ve manipülatif reklam stratejileri, bireyleri özellikle küçük yaşlardan itibaren kumara yönlendirme potansiyeline sahip.
Yapay zeka ve sanal gerçeklik teknolojileri, kumar bağımlılığını pekiştiren unsurlar arasında yer alırken, e-spor oyunlarındaki "loot box" mekanizmaları da gençler arasında kumar alışkanlığını artırıyor. Devletler, sanal kumarı kontrol altına almak için yasal düzenlemeler uygularken, Türkiye de AB ülkelerine benzer önlemler üzerinde çalışıyor.
Türkiye’de yasa dışı kumar piyasasının büyüklüğü 10 milyar TL’yi aşarken, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) 2023'te 183 bin yasa dışı sanal kumar sitesini engelledi. Yeşilay gibi sivil toplum kuruluşları, toplumu bilinçlendirme ve bağımlılık danışmanlığı sağlama konusunda önemli roller üstleniyor.
Bağımlılıkla mücadelede aileler, eğitimciler, devletler ve dijital platform sağlayıcılarının iş birliği içinde olması gerekiyor. Medya okuryazarlığı, dijital farkındalık eğitimi ve çevrimiçi denetim sistemlerinin güçlendirilmesi, sanal kumar bağımlılığıyla mücadelede kritik öneme sahip.
Haberin devamı için tıklayınız
Kaynak: Anadolu Ajansı